25.12.2016

Jordan ve Samantha- Yurt disi sahiplendirme

Evet evet kanser gecirdigim donemlerde evimdeki kedilerimden de kopeklerimden de ayrilmadan yasadim. Hatta 7 kopek, 4 kediye ilaveten yine Almanya'ya sahiplendirdigim kopeklerden birini de misafir ettim.

Bir cogunun uzak dur, eve alma, yakin temasta bulunma demelerine ragmen sorumlulugumda olan tek bir hayvani otelemedigim gibi ilaveten gecici yuvalikta yaptim.,,

Iste o gecici yuvalik yaptigim sokak kopegi Jordan ve ayni barinaktaki diger arkadasi Samantha kafeste demir parmakliklar ardindan, Almanya'da yasayan yabanci bir ailenin fertleri oldular.

O kadar az insan gecici yuvalik yapiyor ki hastalandigim donemde bile bu sebeple hayir diyemedim. Iyiki de dememisim. Kendiniz gorun kendi pislikleri icinde yasamak zorunda kalan bu kopekler simdi hangi sartlarda yasiyorlar...

Lutfen sizler de satın almayip sahiplenin, emin olun bir cok cins kopege gore cok daha iyi huylu bir dostunuz olacaktir.

Eger yurtdisina bir kopek sahiplendirecekseniz yada kendiniz sahiplenip goturmek istiyor da yolunu yordamini bilmiyorsaniz lutfen danismaktan cekinmeyin elimden gelen destegi vermek beni mutlu eder...








11.12.2016

Kanser ve Ben...

1999 yılında ilk kez meme kanseri teshisi kondugunda ne oldugunu anlamadan ameliyat oldum. Sıkıntıli bir evreydi. Once kotu bir evlilik, bu evlilik yuzunden kalp hastasi babamin olumunu tetiklemek ve onu kaybetmek arkasindan bosanma sureci ve sene 1999 a geldiginde bana meme kanseri teshisi kondu.

Dedigim gibi ne oldugunu anlamadan bir suru tetkik ve arkasindan ameliyat. Sonrasi malum kemoterapi, radyoterapi. Ve uzerinden gecen 15 sene sonra 2015 sonu bu seferde rahim ve yumurtalik kanseri ile bir araya geldim.

Bu sefer once kemoterapi sonrasinda kanama yasadigim icin acil ameliyat ve sonrasinda da radyoterapi.

Sanki cok kolay bir hastalik ve cok kolay tedavi sureci varmiscasina yazdigima bakmayin. Ciddi insani hirpalayan bir hastalik. Saglam cikmak ise sadece ruh halinize bagli.

Benim ailemde 3 kusak biliyoruz ki, ne anne ne de baba tarafinda kanser hastaligi yok. Ailenin seceresini kirleten ben oldum. Sebebi ise cok ortada sıkıntıya, üzüntüye gelememem.

Hani, aa en sevdigim kazagim lekelendi, aman da en pahali parfumumu nasil kirdim gibilerinden basit üzüntü yada sıkıntılardan bahsetmiyorum elbette.

Sıkısmıslık, caresizlik, derin üzüntüler, kayiplar bahsettigim.

Ben bu tur hissiyatlarla karsi karsiya geldigimde anladim ki bagisiklik sistemim derhal cokuyor ve bundan sonra da her turlu hastaliga acik oluyorum.

İkincisini de atlattim. Yani ikinci kere de sicradim.  Eee akıllandim mi peki? Sanmiyorum, bu saatten sonra degismem, degismemiz cok zor. Sadece kotuluklerle karsi karsiya kalsam da hayatin icindeki guzellikleri de ayni zamanda gormeye calismaya karar verdim. O kadar uzun suredir kendim icin birseyler yapmiyor, tatile gidemiyorum ki. Kısa kısa da olsa araliklar vererek zor hayatimi surdurecegim.

Bir zamanlar bir tv programinda en uzun yasayan kadinlardan birine sorduklarinda, Nay nay yapacaksiniz ( yani neseli olacaksiniz) demisti. Tabii kazik kakmaya hic mi hic niyetim yok su lanet dunyaya ama yasadigim sure zarfinda elden ayaktan dusmeden, kimseye muhtac olmadan yasamak isterim.

Bunca senedir kendime kattigim dogruluk, durustluk, mertlik, hak yememek gibi insani degerlerden acilinden uzaklasmam gerek. Bakin o zaman benden neselisi, sorumsuzu kalirmi... Sen uzulecegine o uzulsun bencilligine acilen erismem lazim.